ABD’li psikoterapist Vikki Stark, insanların psikolojik dayanıklılıklarını araştırırken, Dr. Lucy Hone’un çalışmalarına dikkat çekti. Dr. Hone, büyük bir kayıp yaşadıktan sonra, güçlü ve dayanıklı insanların ortak özelliklerini sorgulamaya başladı. Bu süreçte elde ettiği bulgular, stresli durumlarla başa çıkmanın yollarını gösteriyor.
1. ACININ HAYATIN BİR PARÇASI OLDUĞUNU KABUL ETME
Dayanıklı insanların en belirgin özelliklerinden biri, acının yaşamın bir parçası olduğunu kabul etmeleridir. Zorlu zamanlarda “Neden ben?” demek yerine, “Neden ben olmayayım?” sorusunu sorarak bu durumları kabul ederler. Bu bakış açısı, insanın duygusal olarak düşmemesini sağlar ve zorlayıcı anların üstesinden gelmesine yardımcı olur.
2. DEĞİŞTİREMEYECEĞİMİZ ŞEYLERİ KABUL EDİP DEĞİŞTİREBİLECEKLERİNE ODAKLANMA
Dayanıklı insanlar, güçlüklerle karşılaştıklarında, değiştirilemeyecek olan şeyleri kabul edip, değiştirebilecekleri durumlara yoğunlaşırlar. Bu şekilde, mevcut şartlarda sahip oldukları her şeyi kaybetmemek için ellerinden geleni yaparlar. Gerçekçi bir bakış açısı, onların bu süreçlerde güçlü kalmalarına yardımcı olur.
3. SÜREKLİ OLARAK KENDİLERİNE SORULAR SORARLAR
Dayanıklı bireyler, “Bu adımı atmak bana yardımcı mı olacak yoksa zarar mı verecek?” gibi soruları sürekli olarak kendilerine sorarlar. Bu sorular, kişinin düşünme süreçlerini daha sağlıklı hale getirir ve kendisini daha iyi hissetmesine olanak tanır. Eski fotoğraflardan, sosyal medya gibi zihinsel yük oluşturacak unsurlardan uzak durmak, kişinin kontrolü elinde tutmasına yardımcı olur.
SOSYAL DESTEĞİN ROLÜ
Dayanıklı insanlar, zor zamanlarında destek almakta çekinmezler. Aile üyeleri, arkadaşlar veya güvenilir bir destek grubu ile iletişimde kalmak, yalnızlık hissini ortadan kaldırır ve duygusal rahatlama sağlar. Bu sosyal bağlar, stresin etkilerini azaltarak kişinin yaşam kalitesini artırır. Duyguların paylaşılması, beynin tehdit algısını düşürerek stres hormonlarını dengeleyebilir.
FİZİKSEL SAĞLIK VE DUYGUSAL DAYANIKLILIK
Duygusal dayanıklılığı artırmak için yalnızca psikolojik değil, aynı zamanda fiziksel sağlığa da özen göstermek gerekir. Düzenli uyku, dengeli beslenme ve egzersiz, ruh sağlığının temel taşlarını oluşturur. Egzersiz yapmak, beyindeki endorfin ve serotonin gibi "iyi hissettiren" kimyasalları artırarak, depresyon belirtilerini hafifletebilir.
PSİKOTERAPİ VE KENDİNE YARDIM
Zorlu süreçlerde tek başına başa çıkmanın yeterli olmadığı durumlar olabilir. Bu gibi durumlarda bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel destek almak oldukça önemlidir. Bilişsel davranışçı terapi, stresle başa çıkma becerilerini geliştirme ve duygusal yükü hafifletme konusunda faydalı olabilir.