Sadece bedenin değil, beynin de formda kalması için düzenli egzersiz şart. Son bilimsel araştırmalar, fiziksel aktivitelerin dikkat, hafıza, ruh hali ve hatta beyin dokusu üzerinde olumlu etkileri olduğunu ortaya koyuyor.
Bireysel alfa tepe frekansı (iAPF), beynin dikkat ve odaklanma kapasitesini gösteren bir EEG ölçümüdür. Bu frekans, yoğun egzersizler sonrasında artış gösteriyor. Özellikle yüksek tempolu fiziksel aktiviteler, zihinsel uyanıklığı artırıyor. Ancak hafif yürüyüş gibi düşük yoğunluklu egzersizlerde bu etki daha sınırlı.
Yürüyüş, koşu ve bahçeyle ilgilenme gibi aerobik aktiviteler, beynin öğrenme ve hafızadan sorumlu bölgesi olan hipokampüsün gelişimini destekliyor. Bu da yaşlanmaya bağlı unutkanlıkların önüne geçilmesine yardımcı oluyor. Dahası, sevdiğiniz aktiviteleri tercih etmeniz bu olumlu etkiyi artırıyor.
Egzersiz, ruh sağlığı için de güçlü bir müttefik. Bilimsel veriler, düzenli fiziksel aktivitenin depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltabildiğini gösteriyor. Beyin hücrelerini koruyan bu etkiler, zamanla kalıcı faydalar sağlayabiliyor.
Yeni şeyler öğrenme, alışkanlık kazanma ve karar alma süreçlerinde rol oynayan nöroplastisite, egzersizle desteklenebiliyor. Hem aerobik hem de direnç antrenmanları, beynin yeni bağlantılar kurmasını kolaylaştırıyor ve zihinsel esnekliği artırıyor.
Egzersiz yapmayan bireylerde Alzheimer ve diğer demans türleri daha sık görülüyor. Bunun sebepleri arasında egzersizin; obezite, diyabet, yüksek tansiyon ve depresyon gibi risk faktörlerini azaltması yer alıyor. Ayrıca egzersiz, beyin dokusunda olumlu yapısal değişimlere yol açıyor.
Fiziksel aktivite, kalp ve damar sistemini güçlendirerek beynin daha fazla oksijen ve besin almasına katkı sağlıyor. Bu durum, bilişsel gerilemeyi yavaşlatıyor ve zihinsel performansı destekliyor. Bilim insanları, egzersizin bu etkisini özellikle küçük beyin damarlarında da gözlemliyor.
Egzersiz, beynin bilgileri analiz etme, plan yapma ve karar verme yeteneğini geliştiren “yönetici işlevleri” destekliyor. Tek bir egzersiz seansı bile bu süreci tetikleyebiliyor. Uzun vadede ise beyin bağlantılarını güçlendiren yapısal değişimler oluşuyor.