Sarımsak; pırasa, yeşil soğan ve frenk soğanıyla aynı aileye ait güçlü aromalı bir sebzedir. Ancak onu diğerlerinden ayıran özelliği, çok sayıda küçük dişten oluşmasıdır. Her diş, güçlü kokusunu yalnızca kesildiğinde veya ezildiğinde ortaya çıkarır. Bu koku, kükürt içeren özel bileşiklerin salınmasıyla oluşur.
Sarımsağın o karakteristik kokusu, pişirildiğinde yumuşar. Ancak çiğ olarak tüketildiğinde nefesinizde iz bırakabilir. Bu kokuyu bastırmak için sarımsak yedikten hemen sonra birkaç nane yaprağı çiğnemek, elma yemek ya da birkaç yaprak marul tüketmek etkili olabilir.
Sarımsağın kökeni tam olarak bilinmese de, uzmanlar ilk olarak Orta Asya’da ortaya çıktığını tahmin ediyor. 5.000 yıldan uzun bir süredir Hindistan ve Mısır’da yetiştirilen bu bitki, sonrasında Çin ve Güney Avrupa’ya yayılmıştır. Günümüzde ise Amerika’da üretilen sarımsağın neredeyse tamamı Kaliforniya’da yetiştirilmektedir.
Antik Yunan’da sarımsak, tanrılara sunulan kutsal bir hediyeydi. Ancak güçlü kokusu nedeniyle tapınaklara sarımsakla girmek hoş karşılanmazdı. Hipokrat, sarımsağı tedavi edici amaçlarla; müshil, idrar söktürücü ve parazit giderici olarak kullanmıştır. Romalılar ise sarımsağı hem baharat hem de tıbbi tedaviler için tercih ediyordu.
Tarih boyunca insanlar sarımsağı soğuk algınlığı, ateş, ishal ve hatta veba gibi hastalıklara karşı kullanmıştır. Fransızlar, 1720’de Marsilya’daki büyük veba salgınında sarımsağın hayat kurtardığına inanıyordu. 20. yüzyılın başında ise kolera ve tifo gibi hastalıklar için doğal bir koruyucu olarak kullanılmıştır.
Efsanelere göre, sarımsak vampirleri uzak tutar. Bu inanış, muhtemelen sarımsağın kesildiğinde yayılan yoğun kokuya dayanıyor. Orta Çağ Avrupası’nda, özellikle Slav kültürlerinde sarımsak kötü ruhlara ve şeytani varlıklara karşı korunma amacıyla kullanılırdı. Gerçek ya da değil, sarımsak tarih boyunca hep güçlü bir savunma simgesi olmuştur.
Sarımsak alırken sağlam, dolgun ve sıkı kabuklu olanları tercih edin. Küflü veya filizlenmiş dişlerden uzak durun. En iyi sonuç için serin, kuru ve karanlık bir ortamda — örneğin bir kilerde — saklayın. Böylece sarımsağınız aylarca dayanabilir. Ancak en yüksek lezzet ve besin değerini, ilk bir hafta içinde tüketerek elde edersiniz.