Depresyon sürekli üzüntü, umutsuzluk ve ilgi kaybı gibi duyguların olduğu bir ruhsal sağlık durumu olarak tanımlanmaktadır. Peki, her mutsuzluğun kaynağı depresyon mudur?
İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri bölümünden Doç. Dr. Işıl Göğcegöz depresyonun kaynağını ve tedavisini sizler için detaylandırdı.
HER MUTSUZLUK DEPRESYON DEĞİLDİR
Her mutsuzluk depresyon değildir ve günlük duygusal dalgalanmalar depresyon olarak tanımlanmamalıdır. Depresif bozukluk tanısını koymak için psikiyatrik değerlendirme, test ve ölçekler uygulanır. Doğru ve uygun tedavi uygulandığında ise tam düzelme görülmektedir.
TEDAVİ EDİLMEZSE CİDDİ BİR BEYİN HASTALIĞIDIR
Depresyon, kişiye zevk veren etkinliklerden artık zevk alamama, ilgi kaybı, çökkünlük ve karamsarlık gibi belirtilerle kendini gösterir. Psikomotor yavaşlama, düşünce içeriğinde azalma, belirgin bilişsel yavaşlama ve işlevsellikte bozulma gibi semptomlar da gözlenir. Tedavi edilmezse ciddi nörobilişsel kayıplar ile sonuçlanabilen bu hastalık, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları, düşünce süreçlerinde yavaşlama, karamsarlık ve suçluluk duyguları, uyku ve iştah sorunları ve hatta intihar düşünceleri ile seyredebilir. Dünya genelinde milyonlarca insanın etkilendiği yaygın bir rahatsızlıktır.
YAŞAM KALİTESİNİ OLDUKÇA DÜŞÜRÜYOR
Depresyon her yaşta görülebilmekle beraber 25-44 yaşları arasında daha sık görülür. Bu hastalık, yaşam kalitesinde düşme, intihar riskinde artma ve üretkenlikte azalma ile ilişkilidir. Depresyon belirtileri düzelse bile sosyal işlevsellikteki bozulmanın devam ettiği ve bunun düşük iş performansı, işsizlik ile ilişkili olduğu bildirilmiştir.
Son zamanlarda yapılan çalışmalara göre bu hastalarda kognitif bozulmanın (disfonksiyon) iyileşme döneminde devam edebileceği ve iyi tedavi edilmemiş hastalarda nüks ve relapslarla ilişkili olabileceği söylenmektedir. Ayrıca, küresel hastalık yükü nedeniyle depresyon en sık maluliyet sebeplerinden biridir. Depresif bozukluk tanılı bir hastanın her yıl için ortalama 27,2 iş günü kaybı olduğu tahmin edilmektedir. Son yıllarda depresif bozukluğa bağlı ekonomik kayıplarda artış olduğu ve depresyonu tedavi etmenin daha düşük maliyetli olduğu saptanmıştır.
YORUMLAR