Suya, toprağa ve rüzgara inanan İranlı şair ve ressam Sohrab Sepehri( 1928-1980 ), “Uzun Anlardan Sonra” şiirinde, vücudunun üzerine düşen ve parmaklarının titreşimi kendisini uyandıran bir elin gölgesinden bahseder. Şiirin sonuna doğru şairin penceresinden boz bir yaprak düşer, bir el gölgesini vücudunun üstünden toplar ve bizler de şairle birlikte başka bir uykuya kayarız. Eva Oertli ve Beat Huber’in tasarladıkları “Şefkatli El” heykeli, çağdaş sanat dünyasında adından söz ettirmiştir ve bir ağacı tutan bir elin tasviridir.Şilili heykeltraş Mario Irarrazabel’in Atacama Çölü’nde çölünde yer alan eseri Mano del Desierto, nam-ı diğer dev el heykeliise çaresizlik ve hüznün görkemli ifadesidir.
Tarih boyunca siyasi amaç için de kullanılmıştır eller. 1917 Rus Devrimi sırasında Bolşeviklerin, İspanya iç savaşında solcu grupların, Cumhuriyetçilerin ve Fidel Castro’nun direnişin sembolü olarak kullandıkları yumrukları, Nazi Selamı, Bozkurt, Milli Görüş ve ANAP selamları siyasi tarih sahnesinde yerini almıştır.
Yedinci sanatta da üzerine pek çok film çekilmiştir “el”in. Adams Ailesi’nde ( 1991 ) ortalıkta dolaşan ve elinden her iş gelen kesik eli , Doctor Strange ‘te ( 2016 ) ellerinin yaralanmasının ardından mistik güçlerle onları yeniden kullanan Stephen Vincent Strage’in hikayesini, Idle Hands’te ( 1999 ) eli şeytani güçler tarafından ele geçirilen tembel bir gencin başından geçenleri izledi sinemaseverler.
Eli bir metafor olarak kullanıp, ana karakterlerinin iç dünyalarına girmemize, duygu dünyalarını daha iyi anlamamıza yardımcı olan iki film bu yazının esas konusu. İlki 1981 yılında Oliver Stone tarafından çekilen ve başrollerini Michael Caine ve Andrea Marcovicci’nin paylaştığı “Kesik El”. İkincisi 2022 yılında Danny ve Michael Phillipou tarafından yönetilen “Konuş Benimle.”
Her iki filmde de, yaşadıkları travma sonrası bir özyıkım sürecine girer kahramanlar. Caine çizim yaptığı elini bir kazada kaybeden karikatürist Jon Landsdale’i canlandırır “Kesik El” de. Yıllardır Mandro adında bir kahramanın maceralarını çizen Landsdale, önce bu duruma uyum sağlamaya çalışır . Fakat zamanla hayal kırıklığı, kaderin haksızlığına uğradığına duyulan inanç, öfke patlamaları, kaygı ve depresif eğilimler , kendini ampütasyondan önceki duruma göre yetersiz görme gibi duygulara ve düşüncelere kapılır.
Eski ilgiyi görmeyen çizgi dizisini bile bir başka karikatürist çizecektir artık . Elini kaybetmek, Mandro’yu kaybetmek, maskülen kimliğini kaybetmektir bir açıdan. Çevresinden uzaklaşır ve kısa bir sonra kopan elinin çevrede dolaşıp, kendisine zararı dokunan insanları öldürdüğünün farkına varır. Yaşadığı bu dehşet duygusu peşini bırakmaz. Eşinden ve kurulu düzeninden uzaklaşır.Cinayetler artar ve sürpriz bir sonla biter film. Oliver Stone filmografisinde alt sıralarda yer alsa da, bu gün korku klasiklerine girmiş bir film “ Kesik El“.
“Konuş Benimle“ filminde de bir kayıp söz konusu. Annesinin kaybını atlatamayan, babasıyla yakın bir ilişki kuramayan lise öğrencisi Mia ( Sophie Wilde ) ilgi ve sevgiyi yakın bir arkadaşının ailesinde arar.
Yas sürecinin getirdiği inkar, tepkisizlik, uyku bozukluğu, düşünce ve davranışlardaki değişikler,öfke ve karamsarlık gibi duyguları yaşar Mia. Arkadaş çevresinde de pek kabul görmez.
Aidiyet eksikliği, bireyin yalnızlık, izolasyon ve dışlanmışlık hissetmesine neden olabilir. Bu durum, bireyin kendisini değersiz hissetmesine ve yaşamında bir anlam eksikliği yaşamasına yol açabilir.[1]
Bir partide mumyalanmış bir el ile yapılan ruh çağırma seansıyla tanışır. Mumyalanmış el tutulur ve doğru kelimeler fısıldanır: “Konuş Benimle“. Bu anların cep telefonlarıyla paylaşılması, sosyal medya gerçeğinin ve bu mecrada görünür olmanın önemini bir kez daha vurgular.
Gençler arasında eğlenceli bir ritüel olarak gerçekleşen seanslarda Mia grup içindeki yerini sağlamlaştırır. Fakat sebep olduğu bir trajedinin ardından duyduğu suçluluk, kendine yabancılaşmasına ve yanlış kararlar vermesine sebep olur.
Jumpscarelerin yerinde kullanıldığı ve modern bir korku klasiği olarak sayılan filmde Sophie Wilde’in oyunculuğu ön plana çıkıyor ve sürpriz bir son bekliyor izleyenleri.
El insanın karanlık, sorunlu, öfkeli ve hüzünlü taraflarına bir ayna olur bu iki filmde adeta. Farklı sanat dallarında ve sanatçıların bakış açılarıyla bu konu daha çok işlenecek gibi gözüküyor.
Uzmanlar, D vitamini eksikliğinin depresyona mı yol açtığı yoksa depresyonun mu D vitamini düşüklüğüne neden…
“Hafızayı güçlendirir”, “odaklanmayı artırır” gibi iddialarla satılan beyin takviyeleri özellikle 50 yaş üstünde oldukça popüler.…
Sindirim sistemi sağlığı, genel bağışıklık ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir. Probiyotikler, prebiyotikler ve doğal…
Kabartma tozu ve kabartma sodası, mutfakta en sık kullanılan iki farklı mayalama maddesidir. Benzer amaçlarla…
Meyve ve sebzelerdeki mor, kırmızı ve mavi tonlar genellikle antosiyanin adı verilen güçlü antioksidanlardan kaynaklanır.…
Yeni yıl sofralarının vazgeçilmezi olan hindi dolması, hem lezzeti hem de görkemiyle misafirlerin beğenisini topluyor.…