Felç, beynin bir kısmına kan akışının durmasıyla meydana gelen ciddi bir tıbbi durumdur. Kan akışının kesilmesiyle beyin hücreleri ölmeye başlar ve bu durum, kasları, hafızayı ve konuşmayı kontrol eden bölgelerde kalıcı hasarlara yol açabilir. Ancak endişelenmeyin; yaşam tarzınızda yapacağınız bazı basit değişiklikler ve düzenli kontrollerle felç riskinizi önemli ölçüde azaltabilirsiniz. İşte felçten korunmak için dikkat etmeniz gereken 14 önemli nokta:
Yüksek tansiyon, felç geçirme olasılığınızı artırır. İdeal olarak, tansiyonunuzun 120/80 mmHg altında olması hedeflenmelidir. Tansiyonunuz yüksekse, doktorunuzla diyetinizde değişiklikler yapma, daha fazla egzersiz yapma veya ilaç tedavisine başlama konularında görüşün.
Fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloya ulaşmanıza ve kan basıncınızı ideal seviyelerde tutmanıza yardımcı olur. Bu iki faktör de felç riskinizi azaltır. Haftada en az 5 gün, yaklaşık 30 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapmaya çalışın. Uzun süredir aktif değilseniz, doktorunuza danışarak bir egzersiz programına başlayın.
Stres, vücudunuzda iltihaplanmaya neden olarak felç geçirme olasılığınızı artırabilir. Stresi azaltmak için iş yerinde sık sık mola verin, derin nefes egzersizleri yapın ve tek bir göreve odaklanın. Çalışma alanınızı bitkilerle ve yumuşak renklerle sakin bir hale getirin. Ofis dışında da kendinize sağlıklı ve dinlendirici zaman ayırdığınızdan emin olun.
Obezite ve beraberinde getirdiği diyabet ile yüksek tansiyon gibi sağlık sorunları, felç riskini artırır. Sadece 5 kg kadar kilo vermek bile bu olasılığı düşürebilir. Günlük kalori alımınızı 2.000’in altında tutmaya çalışın ve egzersizi düzenli bir alışkanlık haline getirin.
Araştırmalar, günde bir içkinin felçten korunmaya yardımcı olabileceği yönündeki eski inanışın doğru olmadığını göstermektedir. Günde ikiden fazla içki tüketmek felç riskinizi hızla artırır. Aşırı alkol tüketimi obezite, yüksek tansiyon ve diyabete de yol açabilir; bunların hepsi felç olasılığını artıran faktörlerdir.
Yüksek “kötü” LDL kolesterol ve düşük “iyi” HDL kolesterol seviyeleri, atardamarlarınızda plak birikimi olasılığını artırabilir. Bu plaklar kan akışını kısıtlayarak felce neden olabilir. Doymuş ve trans yağları azaltmak LDL seviyenizi düşürmeye yardımcı olurken, egzersiz HDL seviyenizi artırabilir. Bu yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmazsa, doktorunuz ilaç tedavisi önerebilir.
Düzensiz kalp ritmi olan atriyal fibrilasyon (AFib), felç geçirme olasılığınızı beş kat artırır. Hızlanan veya düzensiz bir kalp atışı fark ederseniz hemen doktorunuza başvurun. AFib tanısı konulursa, kalp atış hızınızı düşüren ve kan pıhtısı oluşumunu engelleyen ilaçlarla tedavi edilebilirsiniz. Bazı durumlarda, kalbinizin ritmini ilaç veya kısa bir elektrik şokuyla sıfırlama girişimleri de yapılabilir.
Diyabet, vücudunuzun glikozu (beyin ve kaslar için önemli bir enerji kaynağı) nasıl kullandığını etkileyen bir durumdur ve felç riskini artırabilir. Bu nedenle, kan şekerinizi dikkatlice izlemeniz ve doktorunuzun talimatlarına uymanız büyük önem taşır.
Buradaki sihirli sayı 7’dir: Günlük diyetinize eklediğiniz her 7 gram lif için felç riskiniz %7 oranında azalır. Günde yaklaşık 25 gram lif almayı hedeflemelisiniz. Bunu sağlamak için altı ila sekiz porsiyon tam tahıl veya sekiz ila 10 porsiyon sebze tüketebilirsiniz.
Flavonoidler, kakaoda bulunan ve çeşitli sağlık faydaları olan bitki bazlı kimyasallardır. Bu kimyasallar, iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olarak kalbinizdeki baskıyı hafifletebilir. Çalışmalar, günde biraz bitter çikolatanın, kalp hastalığı riski yüksek olan kişilerde kalp krizi ve felçleri önlemeye yardımcı olabileceğini göstermektedir. Ancak aşırıya kaçmamaya dikkat edin, çünkü çikolatada şeker ve doymuş yağ bulunur.
Sigara içmek, kanınızın pıhtılaşma olasılığını artırır, kan damarlarınızı kalınlaştırır ve daraltır, ayrıca plak oluşumuna yol açar. Bunların hepsi de felç geçirme olasılığınızı artıran faktörlerdir. Sigarayı bırakmak, felç riskinizi önemli ölçüde azaltır.
Meyve, sebze, balık, yağsız et ve tam tahıllardan oluşan dengeli bir beslenme, kolesterolünüzü düşürmenize yardımcı olabilir. Bu, atardamarlarınızda plakların birikip pıhtı oluşturma olasılığının daha düşük olduğu anlamına gelir. Ayrıca diyabet ve yüksek tansiyon gibi felç riskini artıran diğer rahatsızlıklardan korunmanıza da yardımcı olabilir.
Bu kulağa kolay gelse de, birçok kişi ilaçlarını düzenli almakta zorlanabilir. Tansiyon, diyabet ve kalp sağlığı için doktorunuzun reçete ettiği ilaçları zamanında ve düzenli olarak kullanın. Yan etkiler konusunda endişeleriniz varsa, ilaçlarınızı atlamadan veya dozunu değiştirmeden önce mutlaka doktorunuzla konuşun.
50 yaşından sonra her yıl fiziksel muayene için doktorunuza gitmelisiniz. Doktorunuz tansiyonunuzu, kolesterolünüzü ve kan şekerinizi kontrol edecektir. Yüksek seviyeler kalp hastalığına, bunamaya ve yaşa bağlı diğer hastalıklara yol açabilir. Ayrıca hafıza sorunları gibi zihinsel gerileme belirtilerini de kontrol edebilirler. Sorunları ne kadar erken öğrenirseniz, onları tedavi etmeye o kadar çabuk başlayabilirsiniz.
Uzmanlar, D vitamini eksikliğinin depresyona mı yol açtığı yoksa depresyonun mu D vitamini düşüklüğüne neden…
“Hafızayı güçlendirir”, “odaklanmayı artırır” gibi iddialarla satılan beyin takviyeleri özellikle 50 yaş üstünde oldukça popüler.…
Sindirim sistemi sağlığı, genel bağışıklık ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir. Probiyotikler, prebiyotikler ve doğal…
Kabartma tozu ve kabartma sodası, mutfakta en sık kullanılan iki farklı mayalama maddesidir. Benzer amaçlarla…
Meyve ve sebzelerdeki mor, kırmızı ve mavi tonlar genellikle antosiyanin adı verilen güçlü antioksidanlardan kaynaklanır.…
Yeni yıl sofralarının vazgeçilmezi olan hindi dolması, hem lezzeti hem de görkemiyle misafirlerin beğenisini topluyor.…