Kaygı ve depresyon, sıklıkla bir arada görülen iki yaygın ruh sağlığı sorunudur. Araştırmalar, kaygı bozukluğu olan kişilerin büyük bir kısmının aynı zamanda depresyon da yaşadığını ortaya koyuyor. Bu iki durum arasındaki benzerlikler, teşhisi zorlaştırabilir. Peki, kaygı ve depresyon arasındaki temel farklar nelerdir? İşte detaylar…
Kaygı bozuklukları, depresyondan daha yaygın olarak görülmektedir. ABD’de yetişkinlerin yaklaşık %19’u kaygı yaşarken, %7’si depresyon teşhisi almıştır. Çocuklar arasında da kaygı, depresyona göre daha sık rastlanmaktadır. 3 ila 17 yaş aralığındaki çocukların %9,4’ü kaygı bozukluğu yaşarken, depresyon oranı %4,4 seviyesindedir.
Kaygı ve depresyonun ortaya çıkmasına neden olan faktörler büyük ölçüde benzerdir. Genetik yatkınlık, stresli yaşam olayları, çocukluk travmaları ve hormonal değişimler her iki bozukluk için de önemli risk faktörleridir. Araştırmalar, kadınların bu iki hastalığa erkeklere kıyasla iki kat daha fazla yakalanma riskine sahip olduğunu göstermektedir.
Kaygı bozukluğu genellikle ergenlik dönemi öncesinde veya ergenliğin ilk yıllarında kendini gösterir. Depresyon ise genellikle daha ileri yaşlarda, genç yetişkinlik veya orta yaş döneminde ortaya çıkmaktadır. Eğer bir kişide hem kaygı hem de depresyon varsa, genellikle önce kaygı belirtileri görülür, ardından depresyon belirtileri gelişir.
Kaygı bozukluğunun başlıca belirtileri şunlardır:
Depresyon belirtileri ise genellikle daha farklıdır:
Bu iki durum bazı belirtileri paylaşabilir. Örneğin, kaygısı olan bireyler yorgunluk ve uyku sorunları yaşayabilir. Bu nedenle kesin teşhis için bir ruh sağlığı uzmanına danışmak önemlidir.
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), hem kaygı hem de depresyon tedavisinde etkili bir yöntemdir. Ancak terapi sürecinde tedavi yaklaşımı farklı olabilir. Kaygısı olan bireylerde, endişeyi tetikleyen düşünce kalıpları üzerinde çalışılırken, depresyon tedavisinde olumsuz düşünce yapılarının değiştirilmesine odaklanılır.
Kaygı ve depresyon için çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Antidepresanlar (SSRI’lar ve SNRI’lar), hem depresyon hem de anksiyete tedavisinde etkilidir. Kaygı bozuklukları için ayrıca anksiyolitikler ve beta-blokerler de kullanılabilir. Ancak ilaç tedavisi mutlaka bir doktor kontrolünde yürütülmelidir.
Bu yöntemler, semptomları hafifletmeye yardımcı olabilir ve tedavi sürecini destekleyebilir.
Kaygı ve depresyon, birbirine benzeyen ancak farklı tedavi yaklaşımları gerektiren iki önemli ruh sağlığı sorunudur. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir uzmana danışarak destek almanız ruh sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
Kabartma tozu ve kabartma sodası, mutfakta en sık kullanılan iki farklı mayalama maddesidir. Benzer amaçlarla…
Meyve ve sebzelerdeki mor, kırmızı ve mavi tonlar genellikle antosiyanin adı verilen güçlü antioksidanlardan kaynaklanır.…
Yeni yıl sofralarının vazgeçilmezi olan hindi dolması, hem lezzeti hem de görkemiyle misafirlerin beğenisini topluyor.…
Gökyüzü bugün duygular, kararlar ve yüzleşmeler konusunda güçlü mesajlar veriyor. Ay’ın konumu iç dünyamızı öne…
Domates, parlak kırmızı rengini veren likopen adlı güçlü bir antioksidan içerir. Likopen, domatesi güneşin zararlı…
Düşük FODMAP diyeti, özellikle İrritabl Bağırsak Sendromu (IBS) ve SIBO yaşayan kişilerin sindirim şikâyetlerini azaltmak…