Modern iş hayatının getirdiği yoğunluk ve baskı, pek çok kişiyi görünmez bir düşmanla karşı karşıya bırakıyor: Tükenmişlik Sendromu. Bu, sadece “yorgun” hissetmekten çok daha öte, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığınızı derinden etkileyebilen ciddi bir durumdur. Peki, tükenmişlik gerçekten nedir ve belirtileri nelerdir?
Tükenmişlik, psikolog Herbert Freudenberger tarafından 1974’te tanımlanan ve genellikle işle ilgili stresin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir sendromdur. Üç ana sütun üzerinde yükselir:
O kadar yorgun hissedersiniz ki bir kasınızı bile oynatamayacak durumdasınız. Sabah işe gitmek için kendinizi yataktan sürükler, 8 saatlik vardiyanız ise sanki 80 saat gibi gelir. Bu, tükenmişliğin en belirgin ve hissedilir yönüdür.
Tükenmişliğin ikinci karakteristiği, işinize karşı olumsuz veya hatta duygusuz olabilen, ilgisizlik halidir. Görevlerinize karşı bir soğukluk, motivasyon kaybı ve iş arkadaşlarınızla aranıza bir mesafe koyma eğilimi gözlemlenebilir.
Üçüncü tükenmişlik ayağı, kendinizi işe yaramaz hissetmeniz, yani etkili olamayacağınız hissiyatıdır. Bu durum, başarı ve üretkenlik eksikliğine yol açar. Bazen bu his, bitkinlik ve sinizmin bir sonucu olarak ortaya çıkarken, bazen de üçü birden aynı anda üzerinize çökebilir.
Tükenmişlik, sadece ruh halinizi değil, fiziksel sağlığınızı da etkileyen geniş bir belirti yelpazesine sahiptir:
Eğer yorgun, alaycı ve işe yaramaz hissediyorsanız, depresyonun başlaması şaşırtıcı değildir. Araştırmalar, tükenmişliğin esas olarak bir iş meselesi olduğunu, depresyonun ise tüm yaşamı (işi de kapsayan) etkileyen bir durum olduğunu gösteriyor. Ancak bunlar birbirine bağlıdır; depresyona yatkınsanız, tükenmişliğe de daha yatkın olursunuz.
Araştırmalar, tükenmişliğin yan etkilerinden birinin de iş tatminsizliği (devamsızlık ve pek çok fiziksel rahatsızlıkla birlikte) olduğunu gösteriyor. İşinizin stresleri çok fazla olursa veya iş arkadaşlarınıza (hatta müşterilerinize) karşı sinirli olursanız, suçlu tükenmişlik olabilir. Açık öfke, işinizin sizi tükettiğinin bir başka işaretidir.
Konsantre olmada sorun yaşamak ve unutkanlık gibi şeyler, tükenmişliğin yaklaştığını söyleyebilecek zihinsel belirtilerdendir. Bazı çalışmalar, hayal kırıklığı ve idealizm kaybı gibi motivasyonel belirtiler de dahil olmak üzere 100’den fazla belirti olduğunu ileri sürmektedir.
Bazı çalışmalar uykuya dalma ve uykuda kalma zorluklarını tükenmişlikle ilişkilendirir. Yeterince uyuyamamak ise kalp hastalığı, yüksek tansiyon, felç, diyabet ve böbrek hastalığı riskini artırabilir.
Sık baş ağrıları ve mide/bağırsak ağrıları da tükenmişlikle ilişkili olabilir. Bu ve beraberinde gelen stres, bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
Daha iyi hissetmek için yiyecek, alkol veya uyuşturucu kullanmak iş tükenmişliğinin bir belirtisi olabilir. Bu durum ciddi sağlık sorunlarına (obezite, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı) yol açabilir.
Tansiyonunuz yüksekse veya kalp atışınız hızlandıysa, işinizin bununla bir ilgisi olabilir. Yüksek tansiyon ve hızlı kalp atışı sadece kalbinize değil, beyninize ve böbreklerinize de zarar verebilir.
Aşırı susama ve bulanık görme diyabetin iki belirtisidir. Tükenmişlik, tip 2 diyabet olma olasılığınızı artırabilir. Bu veya diğer diyabet belirtilerini gösteriyorsanız ve iş yerinde tükenmişlikle ilişkili olabilecek sorunlar yaşıyorsanız, ikisi birbiriyle ilişkili olabilir.
Araştırmalar, tükenmişliğin hem devamsızlığı hem de hazır bulunmayı (yani hasta olduğunuzda bile işe gelmeyi) tetikleyebileceğini buldu. Ve tam tersi şekilde de işliyor; tüm o hastalık izinleri ve işteyken kendinizi kötü hissetmeniz daha fazla tükenmişliğe yol açabilir.
Tükenmişlik, ciddiye alınması gereken bir durumdur. Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız, bir uzmandan destek almak veya iş-yaşam dengenizi yeniden gözden geçirmek için adımlar atmak önemlidir. Unutmayın, sağlığınız her şeyden değerlidir.
Kulaktan dolma bilgilerle denenen ev ilaçları her zaman masum olmayabilir. Uzmanlar, özellikle düzenli ilaç kullanan…
Uzmanlar, D vitamini eksikliğinin depresyona mı yol açtığı yoksa depresyonun mu D vitamini düşüklüğüne neden…
“Hafızayı güçlendirir”, “odaklanmayı artırır” gibi iddialarla satılan beyin takviyeleri özellikle 50 yaş üstünde oldukça popüler.…
Sindirim sistemi sağlığı, genel bağışıklık ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir. Probiyotikler, prebiyotikler ve doğal…
Kabartma tozu ve kabartma sodası, mutfakta en sık kullanılan iki farklı mayalama maddesidir. Benzer amaçlarla…
Meyve ve sebzelerdeki mor, kırmızı ve mavi tonlar genellikle antosiyanin adı verilen güçlü antioksidanlardan kaynaklanır.…