Evcil Hayvan… Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, ‘Nuh Sendromu’ hakkında bilgi vererek şu açıklamalarda bulundu:
‘Nuh Sendromu’, kişilerin kedi, köpek gibi evcil hayvanları bakamayacağı, ilgilenemeyeceği şekilde biriktirmesi durumudur. Bu sendrom, genellikle kişinin kendine özgü bir kimlik geliştirmekte zorlanması ve toplumda kabul görmek için çaba sarf etmesiyle ilişkilendirilir.
Psikolog Beyaz, ‘Nuh Sendromu’nun, yalnız hissetme, toplumdan dışlanma ve farklılık gibi duygularla karakterize edildiğini belirtti. Kişi, sosyal çevresi tarafından anlaşılmamış ve kabul görmemiş hissedebilir. Bu durum, sosyal ilişkilerde zorluklar yaşamasına ve kendini ifade etmekte zorlanmasına neden olabilir. Çevresel faktörler, kişisel deneyimler ve duygusal travmalar bu sendromun altında yatan nedenler arasında yer alabilir.
Beyaz, sendromun nedenlerinin birden çok faktörün etkisi altında olabileceğini ifade ederek, çocukluk döneminde yaşanan travmatik deneyimler, aile içi ilişkilerdeki sorunlar, sosyal izolasyon ve duygusal ihmal gibi etmenlerin önemini vurguladı. Bu olumsuz deneyimler bireyin kendine olan güvenini zedeleyebilir ve duygusal olarak dışlanmış hissetmesine neden olabilir. Sosyal çevrede kabul görememe veya dışlanma hissi de sendromun ortaya çıkmasında etkili olabilir.
Beyaz, bu sendromun bireylerin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini belirtti. ‘Nuh Sendromu’, sosyal etkileşimde zorluklar, iletişim eksikliği ve tekrarlayan davranışlarla ilişkilendirilebilir. Bu durum, kişisel ilişkilerde sorunlara, iş veya okulda zorluklara ve genel yaşam refahında azalmaya yol açabilir. Ayrıca, sağlık sorunlarının yaşanmasına da etki edebilir.
Tedavi genellikle multidisipliner bir yaklaşım içerir ve bireyin spesifik ihtiyaçlarına yönelik olarak kişiselleştirilmiş bir plan oluşturulması gerekir. Eğitim, terapi ve destek hizmetleri tedavi sürecinin önemli bileşenleridir. Bilişsel Davranışçı Terapi, tekrarlayıcı davranışları yönetmeye, duygusal düzenlemeyi geliştirmeye ve uygun sosyal davranışları öğretmeye yardımcı olabilir. Aile eğitimi ve destek programları, aile üyelerinin bireyin ihtiyaçlarını anlamalarına ve destek vermelerine yardımcı olur. İlaç tedavisi, özellikle obsesif kompulsif bozukluk, anksiyete ve depresyon gibi eşlik eden durumlar varsa, semptomların yönetiminde faydalı olabilir.
Erken tanı ve müdahale, tedavi sürecinde daha iyi sonuçlar sağlar ve bireyin yaşam kalitesini artırır.
Zamanı durdurmak mümkün olmasa da, doğru besinlerle yaşlanma sürecini çok daha sağlıklı, enerjik ve zinde…
Sağlıklı bir yaşamın anahtarı, vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri doğru kaynaklardan almaktır. Karbonhidrat ihtiyacınızı…
Kulaktan dolma bilgilerle denenen ev ilaçları her zaman masum olmayabilir. Uzmanlar, özellikle düzenli ilaç kullanan…
Uzmanlar, D vitamini eksikliğinin depresyona mı yol açtığı yoksa depresyonun mu D vitamini düşüklüğüne neden…
“Hafızayı güçlendirir”, “odaklanmayı artırır” gibi iddialarla satılan beyin takviyeleri özellikle 50 yaş üstünde oldukça popüler.…
Sindirim sistemi sağlığı, genel bağışıklık ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir. Probiyotikler, prebiyotikler ve doğal…