toto togel toto togel toto togel slot gacor toto togel slot gacor toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel slot thailand slot gacor situs toto paito sgp paito sdy paito hk cari togel slot thailand slot dana scatter hitam toto togel toto togel toto togel toto togel data macau data macau toto togel slot gacor toto togel toto togel toto togel toto togel slot gacor slot gacor slot gacor toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel slot gacor toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel toto togel slot gacor toto togel toto togel

Vajinal Enfeksiyonlara Dikkat

AnasayfaSağlık

Vajinal Enfeksiyonlara Dikkat

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Alanbay, vajinal enfeksiyonların nedenlerini ve genital hijyen konusunda sık yapılan hataları açıkladı.

Adet Geciktirme İlaçları Güvenli Mi?
Vajinal Enfeksiyonlar: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Kadınlarda Kalp Hastalığı: Farklı Riskler, Farklı Yaklaşımlar!

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Alanbay, vajinal enfeksiyonların (vajinit) kadın sağlığını ciddi şekilde etkileyen ve oldukça yaygın görülen bir sağlık problemi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Alanbay, genital hijyen konusundaki yanlış uygulamaların enfeksiyon riskini artırdığına dikkat çekerek, her kadının kendine özgü bir vajinal mikrobiyotası bulunduğunu ve bu doğal bakteri dengesinin, sağlıklı bir vajinal ortamın korunmasında hayati rol oynadığını vurguladı.

Alanbay, sağlıklı üreme çağında vajinal mikrobiyotanın büyük çoğunluğunun laktobasil denilen bakterilerden oluştuğunu ve bu ortamın fırsatçı bakteriler, virüs, parazit enfeksiyonları ve bazı zararlı çevresel faktörlere karşı koruyuculuk sağladığını ifade etti. Vajinanın asit ortamının devamının laktobasillere bağlı olduğunu ve bunların ilk koruyucu savunma sistemini oluşturduğunu ekledi. Normal vajinal bakteri florası, asit vajinal pH ve normal vajinal akıntının enfeksiyonlara karşı koruyucu mekanizmayı sağladığını, bu sistemde bir bozulma olduğunda ise patojen mikroorganizmaların vajinaya yerleşebileceğini belirtti. Alanbay, genital hijyenin bu sistemin düzenli çalışmasında ana etken olduğunu vurguladı.

Sabunlar, Duş Jelleri ve Vajinal Duş Tehlikesi

Prof. Dr. Alanbay, kadın hijyeni ve genital bakım konusunda birçok yanlış uygulamanın mevcut olduğunu dile getirdi. Bu yanlışların başında aşırı yıkanma, vajinal duş yapma ve sabun, duş jeli, peeling, deodorant ile reçetesiz satılan preparatlar kullanma ihtiyacının geldiğini belirtti. Alanbay, çok sık yıkanmanın vulvar ve perineal cilt mikro ortamlarını bozabileceğini, tahrişe neden olabileceğini ve mevcut durumları kötüleştirebileceğini söyledi.

Sabunlar, duş jelleri, peelingler, köpük banyoları, deodorantlar, bebek mendilleri ve duşların cildi tahriş edici maddeler içerebileceğini vurgulayan Alanbay, bebek veya bez kremleri, bitkisel kremler (çay ağacı yağı, aloe vera) ve pamukçuk tedavileri gibi bazı reçetesiz satılan preparatların alerjileri şiddetlendirebileceği veya mevcut şikâyetleri kötüleştirebileceği uyarısında bulundu.

Ayrıca vajinal duşun, normal vajinal mikrobiyomu değiştirebileceğini ve kadınları bakteriyel vajinozis, bağırsak patojenlerinden kaynaklanan enfeksiyonlar ve cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar da dâhil olmak üzere enfeksiyonlara yatkın hale getirebileceğini ifade etti. Alanbay, kadınların vajinal koku ve tahrişi azaltmak için veya âdet kanaması gibi diğer semptomlara yanıt olarak kendi kendilerine vajinal duş yapmaya daha meyilli olabildiklerini ve bunun bir kısır döngüye yol açabileceğini belirtti. Buna karşılık, vulvanın rutin olarak günde bir kez yıkanmasının, vajinal akıntı, ter, idrar birikmesini önlemek, fekal kontaminasyonu ve vücut kokusunu önlemek için arzu edildiğini kaydetti.

Dar Pantolonlar, Yanlış Ürünler ve Beslenme Faktörleri

Prof. Dr. Alanbay, dar giysiler giymenin de genital sağlığı etkileyebileceğini belirtti. Kadınlarda kaşıntı ve ürogenital sorunların dar giysilerle ilişkili olduğunun birçok çalışmada bildirildiğini, bu durumun özellikle yaz aylarında daha da önem taşıdığını söyledi. Dar giysilerin terlemeyi engellediğini ve vücut sıcaklığını artırarak patojenlerin çoğalmasını teşvik ettiğini ifade etti.

Temizlik ve koku kontrolü için hijyen ürünlerinin bulunabilirliğinde artış olmasına rağmen, bunlardan bazılarının vulva ve vajinadaki pH’ı değiştirebileceğini ve enfeksiyona karşı koruma için gereken fizyolojik bakteri türleri üzerinde etkilere sahip olabileceğini kaydetti. Bu yüzden vulva temizliğinin temel dayanağının, 4,2-5,6 fizyolojik pH’ı olan cildin bu değerini devam ettirecek hafif bir deterjanın seçilmesi olduğunu vurguladı.

Reçetesiz satılan genital hijyen ürünlerinin bazı bileşenlerinin de alerjenler içerebileceğini söyleyen Alanbay, kokulu sabunlarda peru balsamı, kayganlaştırıcılarda propilen glikol ve adet pedlerinde kullanılan malzemelerin alerjen olabileceğini belirtti. Bu faktörlerin genital kontakt dermatite aracılık edebileceğini ve mevcut vulvar semptomları daha da kalıcı hale getirebileceğini ifade etti. Vajinal mikrobiyom bağlamında yapılan araştırmaların, A, C, D, E, karoten, folat ve kalsiyum gibi mikro besinlerin yetersiz alımının vajinit riskini artırabileceğini gösterdiğini de sözlerine ekledi.

Stres ve Sigaranın Vajinal Sağlığa Etkisi

Beslenme tarzının etkilerini de anlatan Prof. Dr. Alanbay, yüksek glisemik indekse sahip karbonhidratların, kadınlarda genellikle Lactobacillus türlerinin düşük miktarda bulunmasıyla ilişkili bir durum olan bakteriyel vaginozise bağlı vajinitlerin riskini artırdığını gösterdiğini söyledi. Yağlarla ilgili olarak kadınlar üzerinde yapılan bir çalışmada, yüksek diyet yağı alımının bakteriyel vajinozis riskinin artmasıyla da ilişkili olduğu bulunmuştur.

Stres durumunun da vajinal sağlığı etkilediğini belirten Alanbay, kronik stresin, hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) eksenini uyararak böbrek üstü bezinden kortizol salınımını teşvik ettiğini kaydetti. Stresle ilişkili vajinal disbiyozun, bağışıklık aktivitesini baskılayan ve lactobacillus baskınlığının kaybına yol açan artan kortizol seviyelerinden kaynaklandığı varsayılmaktadır. Bunun dışında, sigara içmenin vajinal mikrobiyom üzerindeki etkilerine ilişkin yapılan araştırmaların, sigara içenlerde bakteriyel vajinozisin yaygınlığının arttığını ortaya koyduğunu ve sigara içmenin ayrıca anti-östrojenik etkileri olduğu ve bunun vajinada lactobacillus büyümesini olumsuz etkileyebileceği bilindiğini ifade etti.

Please follow and like us:
icon Follow en US
Pin Share

YORUMLAR

WORDPRESS: 0
RSS
Follow by Email