Hayat, tıpkı gökyüzünde hiç durmadan dönen gezegenler gibi, devran eder. Hiçbir şey aynı kalmaz; mevsimler değişir, insanlar değişir, biz değişiriz. Acılar da sevinçler de bir devranın içindedir. Bugün bizi zorlayan şey, yarın bize güç olabilir. Çünkü hayat, daima dönüşerek ilerler.
Bu dönüşün içinde biz de yol alırız. İşte buna seyran denir. İnsan sadece yolları, şehirleri, insanları gezmez; aynı zamanda iç âlemini de seyrana çıkar. Her karşılaşma, her imtihan, her mutluluk aslında ruhumuzun yolculuğunun bir durağıdır. Seyran ederken fark ederiz ki aslında asıl yolculuk kendi içimize doğrudur.
Ve sonunda hayranlık başlar. Çünkü devranın dönüşünde, seyranın yolculuğunda gizli bir kudret vardır. Her şeyin ardında görünmeyen bir el, ilahi bir düzen olduğunu hissederiz. İşte o an kalbimiz hayretle dolar, teslimiyetle yumuşar. Hayran olmak, aklın yetmediği yerde kalbin secdesidir.
Unutma: Hayat bir devrandır, sen o devranın yolcususun. Yolculuğunun her anında göreceğin güzellikler seni hayran bırakacak. Yeter ki akışa güven, yürüdüğün yolu seyret ve hayranlığını kaybetme.
Bugün kendine şu cümleyi fısılda:
“Ben devranın içinde yol alan bir yolcuyum; her dönüşümde öğreniyor, her yolculukta büyüyor, sonunda hayranlıkla teslim oluyorum.”

YORUMLAR