Hayatımız boyunca birçok insanla tanışırız. Bazıları bir anlığına geçer, bazıları iz bırakır, bazıları ise bizi tamamen değiştirir. Peki ya içinizdeki en derin yaraları bile sevecek, hayallerinizi kendi hayali bilecek, size sadece bir insan olarak değil, bir mucize olarak bakacak biriyle tanıştınız mı?
Böyle bir aşk, filmlerdeki gibi büyük jestlerden ibaret değildir. Asıl gücü, sıradan anların sihrindedir. Siz fark etmeden üzerinize örtülen bir battaniye, zor bir günün ardından yapılan sıcak bir kahve, “Nasıl hissediyorsun?” diye soran bir ses tonu… İşte o zaman anlarsınız, bu sevgi sadece sözlerden ibaret değil, her hücrenizde hissettiğiniz bir gerçekliktir.
Bu kişi, başarılarınızda gururla alkışlayan, başarısızlıklarınızda ise en büyük destekçiniz olandır. Hatalarınızı yargılamaz, tam tersine sizi anlamaya çalışır. Karanlık bir yolda yürüdüğünüzde, elinizden tutup size ışık tutandır. Çünkü bilir ki, sizin mutluluğunuz onun mutluluğudur. Onun için fedakarlık bir yük değil, sevginin en doğal eylemidir.
Böyle bir sevgiyle karşılaşmak, insanın kendine olan inancını yeniden inşa etmesidir. Sizdeki potansiyeli, sizin bile göremediğiniz güzellikleri size gösterir. Bu, sadece bir ilişki değil, aynı zamanda kendinizi bulma yolculuğudur. Hayatınıza giren bu özel insan sayesinde, daha cesur, daha merhametli ve daha sevgi dolu bir insana dönüşürsünüz.
Eğer böyle birini tanıdıysanız, ne kadar şanslı olduğunuzu bilin. Ve unutmayın, bu koşulsuz sevgiye karşılık vermek de aynı derecede kıymetlidir. Ona “Her şey için teşekkür ederim” demeyi unutmayın, çünkü bu duygusal zekayla yazılan bir hikayedir ve en güzel satırları sizindir.

YORUMLAR