Meme kanseri, kadınlarda en sık rastlanan kanser türüdür ve Batı ülkelerinde her 8 kadından 1’inde gelişme riski taşır. Bu yüksek risk oranı, erken teşhis ve düzenli taramaların önemini vurgular. Erken tanı, hastanın geleceğini büyük ölçüde etkileyen bir faktördür.
MEME KANSERİNDE ERKEN TEŞHİSİN YAŞAM KALİTESİNE ETKİSİ
Prof. Dr. Abut Kebudi, erken evrelerde teşhis edilen meme kanserinin, daha çeşitli ve etkin tedavi seçenekleri sunarak hastanın hayatta kalma oranını ve yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabileceğini belirtti. Bu nedenle, düzenli tarama ve kontrollerin yapılması büyük önem taşır.
RADYOTERAPİ KANSA KONTROLÜNDE KRİTİK BİR ADIMDIR
Geçmişte, meme kanserinin cerrahi tedavisinde memenin geniş bir şekilde alınması ve genellikle ilk yayıldığı yer olan koltukaltı bölgesinin de genişletilmesi uygulandı. Ancak bu tür ameliyatlar estetik sorunlar, kolda uyuşma, ağrı ve şişlik gibi komplikasyonlara yol açabiliyordu.
Gelişen tedavi yöntemleriyle birlikte, radyoterapinin eklenmesiyle, meme ve koltukaltı bölgesinde çok daha iyi sonuçlar elde edildi. Günümüz meme kanseri cerrahisi, daha az cerrahi müdahale ile en iyi sonuçları elde etmeyi ve estetik görünümü de göz önünde bulundurmayı amaçlamaktadır.
“TOPLAM HAYAT KALİTESİ”NE VERİLEN ÖNEM
Bugünün tedavi yaklaşımları, sadece kanseri tedavi etmeyi değil, aynı zamanda hastanın estetik görünümünü ve genel yaşam kalitesini de ön planda tutar. Bu nedenle “toplam hayat kalitesi” kavramı daha fazla önem kazanmaktadır.
YORUMLAR